Kategori: Genel

Kidlin Yasası: Başarısızlıktan Öğrenme Sanatı

Hayatta bazı gerçekler var ki onları göz ardı etmek mümkün değil. Bunlardan biri de başarısızlıkların, başarılar kadar değerli olduğudur. Bu fikri mükemmel bir şekilde özetleyen Kidlin Yasası, “Başarısızlık, başarıya giden en kısa yoldur” der. Peki, bu yasa ne anlama geliyor ve hayatımıza nasıl uygulanabilir?

Başarısızlık ve Başarı Arasındaki İnce Çizgi

Bir kitabın önsözü gibi, başarısızlıklar da hayatımızın önemli bölümlerini oluşturur. Kidlin Yasası’nı anlamak için öncelikle başarısızlığın ne olduğunu ve nasıl bir değer taşıdığını kavramak gerekiyor. Çoğumuz başarısızlığı, hedeflerimize ulaşamamak ya da hayal kırıklığı olarak tanımlarız. Ancak Kidlin Yasası, başarısızlığı bu olumsuz anlamından çıkarıp, bir öğrenme ve gelişim fırsatı olarak görmemizi sağlar.

Bir metafor üzerinden gidelim: Başarısızlıkları hayatın denizinde karşılaştığımız fırtınalar olarak düşünün. Geminizi güvenle limana ulaştırmak için bu fırtınaları aşmanız gerekir. Fırtınalar, denizcilik becerilerinizi geliştirir, sizi daha güçlü ve dirençli kılar. Aynı şekilde, başarısızlıklar da hayat yolculuğunuzda sizi daha donanımlı hale getirir. Devamı …

Demokles’in Kılıcı: Gücün ve Sorumluluğun İnce Çizgisi

Antik Yunan mitolojisi, günümüze kadar ulaşan sayısız hikaye ve öğretiyle doludur. Bu hikayelerden biri, gücün ve zenginliğin getirdiği sorumlulukları ve tehlikeleri gözler önüne seren Demokles’in Kılıcı hikayesidir. MÖ 4. yüzyılda Cicero tarafından anlatılan bu hikaye, günümüzde bile geçerliliğini koruyan önemli dersler içerir.

Demokles’in Hikayesi

Siraküza’da yaşayan Demokles, kral Dionysius’un sarayında hizmet eden bir saray mensubudur. Dionysius’un büyük gücü ve zenginliği karşısında sürekli hayranlık duyan ve onun ne kadar şanslı olduğunu düşünen Demokles, bu düşüncelerini sıkça dile getirir. Bir gün kral Dionysius, Demokles’e bu gücü ve zenginliği bizzat deneyimleme fırsatı sunar. Ona, bir günlüğüne kral olma teklifinde bulunur.

Demokles, bu teklifi heyecanla kabul eder ve kralın tahtına oturur. Muhteşem ziyafetler, gösterişli kıyafetler ve lüks içerisinde bir gün geçirmeye başlar. Ancak, kısa bir süre sonra tam yukarısında ince bir at kılına bağlı, keskin bir kılıcın asılı olduğunu fark eder. Kılıç her an düşüp onu öldürebilir. Bu durum karşısında dehşete kapılan Demokles, krallığın aslında büyük bir tehlike ve stresle dolu olduğunu anlar. Günün sonunda, kral Dionysius’un yaşadığı sorumluluk ve tehlikeleri çok daha iyi kavramış olarak tahtı bırakır. Devamı …

Bushido felsefesi

Felsefesini tam olarak anlamamız ne yazık ki mümkün değil. Felsefeyi tam olarak anlayabilmek için kültürel geçmişinin de genetik kodlarımıza işlenmiş olması, küçük yaşlardan itibaren belli bir hayat görüşü ile yetiştirilmiş olmamız gerektiğini düşünüyorum. Hele ki Ortadoğu dinamizminde yetişen bir vatandaşın, Uzak doğu disiplinlerini anlaması o sebeple çok mümkün ve olası gelmiyor bana.

Oğlumu ahlaki olarak doğru yetiştirebilmek için yıllardır izlediğim bir sürecin son çıkış noktası aslında Bushido. Yüzeysel olarak temel başlıklarını, yani; Gi (Dürüstlük ve Adalet), Yu (Destansı Cesaret), Jin (Merhamet), Rei (Kibarlık-Nezaket), Makato (Katıksız İçtenlik), Meiyo (Şeref) ve Chu (Görev ve Sadakat) ‘dan kısaca birer cümle ile bilgi vereceğim. Bu noktadan daha derini, oğlumu ve bizi değil, kültürün gençlerini ilgilendirdiği için sadece genel kültür amaçlı bahsedeceğim.

Devamı …

2016 yılı En’lerim

2000’li yılların başından beri eski bilişim topluluğumuzda severek yaptığım bir uygulamaydı “Yılın En’leri”.  Yıllar sonra dönüp bakınca insan,  o seneyle ilgili kişisel dinamiklerimi görmek için faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Şu anda bile geçtiğimiz senelere bakınca, kendimde nelerin değişip nelerin değişmediğini rahatlıkla görebiliyorum. Formatı fazla değiştirmeden sadece içeriği değiştirerek devam ediyorum ;

Devamı …

Beyin yakan soru ve cevabı

Beyin yoran (yada yakan) soruları çok severim. Ve ne yazık ki çok zamanımı da alır (yaş kemale erdi sonuçta). Sayılar arasında ilişki kurmak, hatta bunları genarete eden uygulamacıklar haline getirmek bana çok keyif verir. Az sonra aşağıda paylaşacağım soruyu da geçtiğimiz aylarda bir arkadaşım -cevabını bulamadığı için-  sormuş ve bu sebeple de birkaç saatimi çalmıştı. Sonuca ulaşınca harcadığım zamana acımış ve kendime çok kızmıştım. Eminim çok daha kısa sürede çözecek arkadaşlar olacaktır.

Cevabı hemen paylaşmayacak ama yazdığım (C#) ve sonucu genarete eden uygulamayı aşağıda paylaşıyor olacağım. Tabi cevapla birlikte kısa bir süre içinde uygulamanın kodlarını da paylaşıyor olacağım.

Devamı …

Blog yüzdelerim

Yazılım dünyasını izlemeye çalışırken, koca bir sene en çok hangi browserdan, en çok hangi işletim sisteminden bloga girildiğini merak etmeden, micro ölçekte de olsa sitemin nabzını tutmadan edemiyorum. 2015 yılı içinde sitemle her ne kadar  istediğim boyutta ilgilenemesem de istatistikler önemlidir. Böylece; özellikle tarayıcı, browser ve mobile savaşları için oldukça belirleyici kaynak sonuçları temin edebiliyorsunuz.

Blog yüzdelerim şöyle gerçekleşmiş; Devamı …

2015 yılı En’lerim

2000’li yılların başından beri eski bilişim topluluğumuzda severek yaptığım bir uygulamaydı “Yılın En’leri”.  Yıllar sonra dönüp bakınca insan,  o seneyle ilgili kişisel dinamiklerimi görmek için faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Şu anda bile geçtiğimiz senelere bakınca, kendimde nelerin değişip nelerin değişmediğini rahatlıkla görebiliyorum. Formatı değiştirmeden sadece içeriği değiştirerek devam ediyorum ;

Devamı …

2014 yılı En’lerim

Geçen senede burada bahsetmiştim; 2000’li yılların başından beri eski bilişim topluluğumuzda severek yaptığım bir uygulamaydı “Yılın En’leri”.  Yıllar sonra, o seneyle ilgili kişisel dinamiklerimi görmek için faydalı olacaktır.

Benim için 2014’ün kayıpları getirilerinden çok çok daha fazla oldu. Yerini asla dolduramayacağım insanları arka arkaya kaybettim. Gene’de geçmiş teamüle uyarak paylaşayım;

Devamı …

Kickstarter’da işler nasıl yürüyor?

Henüz hayata geçmemiş fikirleri muhtemel alıcıları/destekçileri ile tanıştırıp kaynak sağlamaya yarayan sitelerden biri Kickstarter. Danstan teknolojiye, fotoğrafçılıktan modaya pek çok alanda fikirlerin görücüye çıktığı ve kaynak aradığı, benim de pek severek takip ettiğim mecralardan biri. Burada bir proje nasıl duyuruluyor değil de buradan alış veriş nasıl yapılıyor ondan bahsedeceğim biraz. Devamı …

Yüzmede Hız Arttırım araştırmaları

Peter Ferdinand Drucker’ın çok sevdiğim ve hayatımın bir çok noktasında uygulamaya çalıştığım bir sözü ile yazıma başlamak istiyorum; “Ölçemediğiniz işi yönetemezsiniz”. Bu basit gibi görünen cümle, yönetim bilimleri gibi aynı zamanda mühendislik bilimininde temelini oluşturuyor.

Konumuz Yüzmede Hız arttırım araştırmaları/çalışmaları diyebiliriz. Akademik bir başlık gibi görünse de en başta açıkca belirtmeliyim ki bu konuda hiç bir eğitim yada fiili tecrübem bulunmamakta. Oğlum Efe‘nin yüzme merakı ve tüm çabasına rağmen hız konusunda yaşadığı sıkıntılarını bana dile getirmesiyle ulusal ve uluslararası kaynakları taramamla başladı bu hikaye. Bu tarama sırasında paylaşılmış tecrübe ve birikimleri derledim, toparladım. Bir çok akademik yazı, makale, blog ve eğitim içeriğine ulaştım. En temel amacım bunları henüz 8 yaşında olan oğlumun anlayacağı düzeye indirebilmek ve bu tecrübelerden faydalanarak hızını geliştirmesini sağlamak. Zaman içinde de yaşadığımız bu mini-tatlı krizleri aşmak üzere yaptığım araştırma ve  çalışmaları paylaşarak, benzer sıkıntılar yaşayan başkalarına da derman olması dileğindeyim.

Devamı …

Esnaf Duası, Mudurnu

ahi
Geçtiğimiz hafta 23 Nisan kısa tatilini fırsat bilip, takıp fotoğraf makinemi boynuma düştüm yollara. Yolum Bolu’ya bağlı, tavuğuyla ünlü Mudurnu ilçesine düştü. Mudurnu; küçük, şirin, insanları birbirine ve kültürlerine inanılmaz bağlı bir ilçe. Esnafı çok samimi ve önerim çay tekliflerine asla hayır demeyin.

Bu kadar zengin bir kültüre sahip topraklarda yaşadığımıza şahit oldukça şaşırıyor, bunların bırakın kıymetini bilmeyi, bi’haber yaşadığımızı gördükçe hayret ediyorum. Cuma günü denk geldiğim, yaşadığım bu güzel kültür olayını buradan paylaşmak istiyorum.

Devamı …

Garfield Felsefesi

Site’m, kuruluş amacından çok uzaklara doğru yol almaya başlasa da bundan keyif almıyor değilim. Bu sabah detayını açıklamayacağım bir konu ile ilgili “bir iş ancak bu kadar sallanır” yorumunu yapınca kendi kendime, referans olması için Garfield Felsefesini toparlamak istedim 🙂

Öncelikle Garfield kimdir?

Garfield (wikipedia’dan direk yazıyorum), Garfield adlı karikatürün baş karakterdir. Bir İtalyan restoranı olan Mamma Leoni’de doğmuştur. O yüzden lazanya ve pizzayı çok sevmektedir. Doğum tarihi, Garfield’ın başladığı 19 Haziran 1978 tarihi olarak kabul edilir. İnsan biçiminde ve çok tembeldir. Odie’ye kötü davranır. Arlene’ye aşıktır. Nermal’dan nefret eder. Oyuncak ayısı Pooky’yi çok sever. Yemek yemeyi ve özellikle uyumayı çok sever. Şişmandır. Bencildir. Mahallerindeki postacının başının belasıdır. Garfield, aslında 29. doğum gününe kadar diyet yapmıştır. Ancak veterineri Dr. Liz Wilson doğum günü pastasını getirince Garfield dayanamamış ve “Artık bu diyeti bırakıyorum!” diye bağırmıştır. Aksini iddaa etsenizde, iyi biliyorum ki okudukça kendinizden bir şeyler buldunuz.

Garfield Felsefesinin temelleri ise şu cümlelerle rahatlıkla kavranabilir;

Devamı …

2013 yılı En’lerim

Çok uzatmadan konuya gireyim. 2000’li yılların başından beri eski bilişim topluluğumuzda severek yaptığım bir uygulamaydı Yılın En’leri. Neden kişisel olarak devam etmiyorum ki diyerek aşağıdaki listeyi oluşturdum.

Bu sene benim için 2013’ün en’leri şöyleydi;

Devamı …

Alphan Manas – Küçük Düşünmek

Yazılarımın teknolojiden çok uzaklaşmaya başladığını düşünüyor olabilirsiniz, temelde öyle değil.Alphan Manas’ı uzun zamandır hayranlıkla takip ediyorum. Fikri ve duruşu yurdumda istenen, ihtiyaç duyulan profile tam oturuyor. Anlaşılamadığını, fikirlerini etkili olarak kitlelere ulaştıramadığını düşünüyorum. Şayet öyle olsaydı, çok kritik görevler alabilir, ülkemizin refah seviyesinin de bir kaç basamak yukarılarda olabileceğini düşünüyorum.

Sitesinde okuyup, okudukça söylendiğim bir yazısını paylaşmak istiyorum. Bu yazıyı bir “ortadoğu”lu olarak değil, dünya vatandaşı olarak, objektif okumanızı rica edeceğim. Gerçekten çok düşündürücü…

Devamı …

Hello World!

“Hello World!” diyelim ve klasik bir yazılımcı girişi olsun. Yazılım dünyasının parçası olduğumuz da böylece belli olsun. Tekrar ve en baştan blog tutmaya karar verdim. Blogum kuvvetle yazılım odaklı seyredecek. Müthiş ve kaliteli olması gibi bir çabamın asla olmayacağını en başta söylemeliyim. Altyapı olarak basit ve etkili olduğunu düşündüğüm wordpress’i kullanmayı tercih ettim. Tema’nın türkçeleştirme çalışması bana aittir. Orjinali için sağ altta linki bulunmaktadır.

Kişisel Logo

Konuya giriş yapmakta ne kadar ciddi sorun yaşadığımı da görmüş/anlamış olmalısınız. Bu sorunu aşabilirsem tecrübelerimi paylaşmaktan keyif alacağım. Eleştri ve katkılarınızı bekliyorum.

O sebeple Hello World

Hakan Müştak
Software Developer

Top